Açıklama:
İlyas bir şirkette şoför olarak çalışıyor. O uzun boylu, siyah saçlı, yakışıklı ama azimsiz bir delikanlı. Asya güzel bir kız. O ise çok akıllı, namuslu, adaletli ve azimli kızlardan.
İlyas ile Asya ilk görüşte birbirlerine aşık oldular. Asya İlyas'ı çok seviyor. Aşktan başı dönen İlyas ise Asya'ya karşı nasıl davranacağını bilmiyor. Asya'yla İlyas'ın evlenmesine Asya'nın annesi karşı çıktı. Ama birbirlerini seven bu iki genç onu dikkate almadılar. Kaçarak evlendiler ve çok mutlu oldular. Onların bir oğlu oldu. Oğullarına Samet ismini verdiler. Onların ailesi en mutlu ailelerden biriydi. Günler geçti, İlyas'ın ailesinin hayatı çok değişti ve artık eski mutluluklar kayboldu. Bu olayda İlyas'ın çalıştığı şirketteki Dilek'in de rolü büyük. Sadece Dilek değil İlyas da kabahatli. Dilek sadece kendi saadetini düşünüyordu. Aslında Dilek'e de hak veriyorum, çünkü herkesin kendi mutluluğu ve geleceği için çalışması gerekir. Ama mutlu olmak için başka insanların mutluluğunu da bozmamak gerekir. Al Yazmalım'da Dilek tam böyle yaptı. O Asya'nın mutlu hayatını çalarak kendisi mutlu olacağını düşündü, ama olamadı. Çünkü başkasının yıkıntısından kendine mutluluk kuramazsın. Tamam, Dilek çok kötülükler yaptı, ama İlyas niçin ona aldandı, niçin oğlunu ve eşini bıraktı?
İlyas sorumsuz bir insan, o yüzden ailesini bıraktı. Eğer o sorumluluk sahibi olsaydı, ailesini bırakmazdı.
İnsanın aile kurduktan sonra onu koruması gerekiyor. Asya ve İlyas kurdukları yuvayı koruyamadılar ve yıktılar.
Filmin sonunda Asya'nın Cemşit'i tercih etmesi doğru. Çünkü Asya'ya zor günlerinde Cemşit yardım etti. İlyas ise Asya'yı sadece annesinin evinde aradı ve bir daha aramadı. Belki aramak istedi, belki nerede arayacağını bilemedi.
Samet büyümüştü ve Asya'nın Samet'e babasının kim olduğunu söylemesi gerekiyordu. Asya ise Samet'in babasının Cemşit olduğunu söyledi.
Ben bu filmden sevgiyi korumak gerektiğini, sorumlu olmak gerektiğini aileyi muhafeze etmek gerektiğini her şeye inanmamak gerektiğini, ve kendi yerini bilmek gerektiğini öğrendim.
