NASRETTİN HOCA KAR PAMUK FIKRASI
Nasrettin Hoca bir sabah kalkmış bakmış ki her yer bembeyaz. Daha önce hiç kar görmeyen Nasrettin Hoca, karı pamuk sanmış. Heyecanla hanımını uyandırmış. “Kalk da yorganı yastığı getir, her yer pamukla kaplanmış; yastığı, yorganı dolduralım.” demiş. Nasrettin Hoca’nın hanımı da Hoca gibi karın ne olduğunu bilmiyormuş.
Hoca’nın hanımı getirmiş yastığı yorganı. Karı doldurmuşlar yastığın yorganın içine. Saat erken olduğu için kimsenin dışarıda olmadığını düşünmüş. Aslında herkes hava soğuk olduğundan dışarıda değilmiş. Tüm yastıkları yorganları doldurmuşlar doldurmasına, ama çok üşümüşler. Ellerinin uyuştuklarını hissettiklerinde eve geri dönmüşler. Gece çok üşümüşler ama zor da olsa uyumuşlar. ertesi sabah bakmışlar ki her yer ıpıslak. Burunları da akıyor. İlk önce yastık yorgan doldururken üşüdüklerinden hasta olduklarını düşünmüşler. Nasrettin Hoca, “Baksana hanım, ateşim yastık yorganı eritmiş.” demiş. öğlene kadar zor dayanmışlar. Artık bu işin ciddi bir şey olduğuna karar vermişler. Dayanmışlar hekimin kapısına. Hekim onları bir güzel tedavi etmiş. Daha sonra üşüttüklerini söylemiş ve kara paltosuz çıkmamalarını söylemiş. Nasrettin Hoca karın ne olduğunu sormuş. Doktor, “Şu pamuğa benzeyen soğuk şey.” diye cevap vermiş. Hoca ve hanımı anlamış, Karı pamuk zannettiklerini. “Meğer para herşey değilmiş. Sağlık en büyük zenginlikmiş.” demiş.
Not: Benimde böyle bir ödevim vardı ben yazdım. Alıntı, kopya değil!
