👤

1 köktürklerin toplumsal yapısı nedir​

Cevap :

Cevap:

GÖK-TÜRKLER’DE İDARİ VE SOSYAL YAPI

Gök-Türkler’de en yüksek siyasi teşekkülün il (devlet) olduğu, bu devletin tarihinin kaynakları, Çin yıllıkları ve Türkçe Orhun Abideleri sayesinde açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Yani bugünkü anlamda devletin karşılığı olan il, “aile”den (oguş) başlayıp, sırasıyla aileler birliği (uruğ), boy (kabileler) birliğinden geçerek halklarının en gelişmiş ve son şekli olarak belirmektedir.Gök-Türk tarihinin başlangıcında, devletin kuruluşunu anlatan Çince tarihi kaynakta (Chou Shu 50. bölüm) devletin kaganı Bumin, o sırada tabi olduğu Juan-juanlar’ı (Moğollar) bozguna uğrattıktan sonra, devlet karşılığı olan “il” ile hükümdarlık unvanı “kagan”ı birlikte zikretmiştir (İl Kagan devletin hükümdarı). Başka bir ifade ile artık bağımsız hale gelinmiş, yani il (devlet) olunmuştur. 552 yılında vuku bulan bu olaydan sonra ortada bir Gök-Türk Devleti söz konusudur[1]. Devlet mevcut olduğuna göre onun sistemi, bir teşkilatı, müesseseleri, hukuku da olmalıdır. 

İslamiyet’ten önce ve sonra Orta Asya bozkır sahasında kurulmuş diğer Türk devletlerinde olduğu gibi, Gök-Türk Devleti de sosyal yapı açısından yukarıda belirttiğimiz birbirine bağlı halkalar zincirine sahipti[2]. Sosyal yapının çekirdeğini aile oluşturuyordu. Aileler birliğine urug denilmesine rağmen henüz bunun tam fonksiyonu anlaşılamamıştır. Bir sonraki halka boy aileler ve uruglar birliği idi; boyların başında beyler bulunurdu. Bir siyasi birliğe dahil olmuş boylara ok denirdi. Boyların da birliğine bodun denirdi ki; başında arazisinin genişliğine göre yabgu, şad, ilteber gibi idareciler bulunurdu. 

Bilindiği gibi bir devletin (yani il’in) bağımsız olabilmesi için bazı şartlara sahip olması gerekmektedir. Bunlar siyasi istiklal, ülke, halk ve kanundur[3].  

Gök-Türkler’in, Moğol asıllı Juan-juanlar’ı hezimete uğratmadan önce istiklallerini kazanma yolunda önemli adımlar attıklarını Çin kaynaklarından öğrenmekteyiz.545 yılından önce Çin seddinin kuzeyindeki ve Çin sınırlarının dışındaki pazarlarda ipek alışverişine vb. ticarete başlayan Bumin Kagan, Çin ile münasebet tesis etmek istemişti. Bunu karşılıksız bırakmak istemeyen Çin’deki Batı Wei İmparatoru, 545 yılında bir elçiyi Gök-Türk merkezine gönderdi. Kaynağın ifadesine göre, elçi vardığında Gök-Türkler sevinmişler ve birbirlerini tebrik ederek “Şimdi büyük ülkenin elçisi geldi, bundan dolayı bizim ülkemiz yükselecektir” demişlerdi[4]. Gök-Türkler’in bu olaya sevinmesinin esas sebebi kendilerinin ilk defa siyasi varlık olarak tanınmalarıdır. Yine aynı kaynağın ifadesine göre bu olaydan dolayı birbirlerini tebrik ediyorlardı.