Cevap :
Cevap:
Bahtiyar Köpek adlı öyküsü Sırça Köşk adlı öykü kitabında düzene karşı getirdiği eleştiri bakımından en sert öykülerinden birisi olmaktadır. Yazarın bu öyküsü bir köpek kadar ilgiye alakaya ve refaha ulaşamayan fakir insanların hazin yoksulluğu vurgulanır. Yazar bu öyküsünü mutluluk konulu bir öykü yazmayı isteyerek başlar. “Hep açlardan, çıplaklardan, dertlilerden mi bahsedeceksin? Geceleri gazete satıp izmarit toplayan serseri çocuklardan; bir karış toprak, bir bakraç su için birbirlerini öldürenlerden; cezaevlerinde ruhları kemirile kemirile eriyip gidenlerden; doktor bulamayanlardan; hakkını alamayanlardan başka yazacak şeyler, iyi güzel şeyler kalmadı mı? Niçin yazılarındaki bütün insanların benzi soluk, yüreği kederli? Bu memlekette yüzü gülen, bahtiyar insan yok mu?”
Öyküdeki Bahtiyar Köpek sadece ciğer yemektedir. Köpek iki kere öksürse dahi sahipleri onu hemen baytara yetiştirmektedir.
“Yok, elhamdülillah bir şeysi yok!.. Bugün üç beş kere öksürdü. Baharları hep olur, ama hanım telaş etti. Hayvan hastanesine götürüp bir baktıracağım“ dedi.
Bahtiyar köpeğin eş istemesi ve kendisi kadar asil bir köpek ile birleştirilme gayretlerinden sonra öykü şu manidar cümleler ile ana fikrini ve mesajını iletmiş de olmaktadır.
“Hele cümle âlem bu köpeğin onda biri kadar rahata kavuşsun, bakın ben bir daha acı şeylerden söz açar mıyım!"