Cevap :
✧мєянαвαℓαя✧
KONU: bir metinde üzerinde söz söylenen düşünce, olay veya durumdur.
örneğin bir metnin konusu bir çocuğun internetle çok fazla oynaması olabilir
BAŞLIK: metinde anlatılanları en iyi anlatan sözcük veya söz gruplarıdır.
örneğin bir metnin başlığı arkadaşlık olabilir.
YARDIMCI DÜŞÜNCE(YARDIMCI FİKİR)
: bir yazının ana fikrini destekleyen bu düşünceyi kuvvetlendiren örneklendirici düşüncelere denir.
PARAGRAFTA DUYGULAR:
paragrafta yazarın iç duygusuna ait pişmanlık küçümseme beğenme korku sitem ve bu gibi izlenimler duyguları ifade eder.
PARAGRAFTA SORU;:
Paragrafta sorular konu ile ilgilidir. Çünkü sorular bir soruya karşılık bir takım açıklamalar yapılmalıdır
HİKAYE UNSURLARI
1) kahraman
Oyun içinde olan insanlar yada varlıklardır bu kişilerden en çok dikkat çeken olayın kahramanlarıdır
2) olay
Hikayede anlatılan durum veya yaşanılan olaylar öyküsüdür
3) yer
Olayın yaşandığı mekan ya da çevredir
1. kişi ağzıyla anlatım
1 kişi ağzı ile anlatımlarda yazan başından geçeni veya içinde bulunduğu olayı anlatır bu tür anlatımlarda çoğu zaman 1. tekil şahıs ben veya 1. çoğul şahıs Biz ekleri ile kullanılır
örn:Okula giydiğimiz iki ayıydı oturuyordum dalmıştım Galiba ders ezberliyorum kapıyı çaldım fırladım
3. kişi ağzıyla anlatım:
Genellikle duyulan ve görülen şeyler anlatılır çoğu zaman 3 tekil şahıs çoğul şahıs onlar dır
örn:Küçük Hasan Hiçbir Şey düşünmeden ilerliyordu ne evde kendisinin dönmesini bekleyen iki kardeşi nerede 4 saat uzaktaki Nahiye merkezinde hizmetçilik anası bu anda aklında değildi
5N 1K nedir?
ne→ konuyu verir
nasıl→yöntemi belirler
neden→ amacı verir.
ne zaman→ süre kavramlarını belirler
nerede→ mekan ve yer kavramlarını verir.
kim→sorumlu kişileri belirler.
anlatım biçimleri
açıklayıcı anlatım
Herhangi bir konu hakkında bir şeyler öğretmek amacıyla yönelik anlatım biçimidir
TARTIŞMACI ANLATIM
Okuyucuyu veya dinleyici istenen davranış ve düşünce biçiminin yönetmek amacıyla başvurulan bir anlatım biçimidir bu anlatım biçimi ile okuyucunun sahip olduğu düşüncenin değişmesi amaçlanır
ÖYKÜLEYİCİ ANLATIM
Bu anlatımda amaç olayı okuyucunun göz önünde canlandırma istenilen bir olay içinde vermektir
BETİMLEYİCİ ANLATIM
Betimleme en yalın biçimi ile resim çizme işidir varlıkların niteliklerini Bu varlıkların duyularımızla bıraktıkları öyle tahmin ederek anlarız
başarılar ♥
(。♡‿♡。)(。♡‿♡。)
Merhaba!
Parçada Anlam
Bir düşünceyi, bir duyguyu, bir olayı tam olarak anlatabilmek için bir araya getirilen cümleler topluluğuna paragraf denir.
Paragraf soruları nasıl çözülür
1- Önce soru okunur.
2- Daha sonra parça (metin) okunur.
3- Parça okunurken, önemli yerlerin altı çizilir. (Önemli yer, sorunun cevabı olabilecek olan yerdir)
4- Cevap bulunurken, yazıda anlatılanlar dikkate alınmalıdır. Kendi görüş ve düşüncelerimize göre hareket edilmemelidir.
5- Doğru seçenek bulunurken yanlış seçenekler elenmelidir.
> Parçada anlam; paragrafın anlam, yapı ve anlatım yönü olmak üzere üç ana başlıkta incelenir:
1 Paragrafın Anlam Yönü
- Paragrafın Ana Düşüncesi
- Paragrafta Yardımcı Düşünceler
- Paragrafın Konusu
- Paragrafın Başlığı
- Paragrafın Anahtar Kelimesi
- Paragrafta Soru
- Metinde Olay, Zaman, Yer ve Varlık Kadrosu
- Paragrafta Duygular
- Paragrafta Duyular
- Paragrafta Karakter
2 Paragrafın Yapı Yönü
- Paragrafın Bölümleri
- Giriş Bölümü
- Gelişme Bölümü
- Sonuç Bölümü
- Paragraf Oluşturma
- Paragraf Tamamlama
- Paragrafı İkiye Bölme
- Paragrafın Akışını Bozan Cümle
- Cümlelerin Yerini Değiştirme
3 Paragrafın Anlatım Yönü
- Anlatım Teknikleri
- Betimleme
- Öyküleme
- Açıklama
- Tartışma
- Düşünceyi Geliştirme Yolları
- Tanımlama
- Karşılaştırma
- Örneklendirme
- Tanık Gösterme
- Sayısal Verilerden Yararlanma
- Benzetme
- Anlatım Özellikleri
- Anlatıcı Bakış Açıları
- İlahî Bakış Açısı
- Kahraman Bakış Açısı
- Gözlemci Bakış AçısI
- Anlatıcı Türleri
- Birinci Kişi Ağzıyla Anlatım
- Üçüncü Kişi Ağzıyla Anlatım
1. Anlatım Türleri (Anlatım Biçimleri)
Yazarın duygu veya düşüncelerini ya da bir olayı anlatırken kullandığı yöntemlerdir.
Betimleme (Tasvir)
Varlıkların okuyucunun gözünde, zihninde canlanacak şekilde ayırt edici nitelikleriyle resim çizer gibi anlatılmasına betimleyici anlatım (tasvir etme) denir.
> Betimlemede gözlem esastır. Gözlemle elde edilen bilgiler açık, sade ve anlaşılır bir dille okuyucunun gözünde canlanacak şekilde anlatılır. Betimlemede yazar, tasvir edeceği varlığı kendi bakış açısına, kendi görüş ve değerlendiriş biçimine göre anlatır, betimlemeye kendi yorumunu katabilir.
> Yazarın kendi kişisel görüşünü katmadan, nesnel bir bakış açısıyla, bir varlığa ait özellikleri sıraladığı betimlemelere açıklayıcı betimleme; kendi kişisel görüşünü katarak, öznel bir bakış açısıyla, bir varlığın kendinde uyandırdığı duygu ve düşüncelere de yer vererek yazdığı betimlemelere ise izlenimsel betimleme denir.
Örnek
» “Başımızın üstünde her zaman yeşil, iğne yapraklı dallardan örülü bir çatı var. Dallar öylesine sık ki, güneş ışığı aşağıya süzülemiyor bile. Ormanın içine doğru kilometrelerce uzayıp giden toprak bir yol… Çevredeki çiçeklerin insanı bayıltıcı kokusu ve kuşların tatlı nağmeleri…”
Bu parçada ormanın içindeki bir yerin betimlemesi yapılmıştır. Yazar bunu yaparken kendi yorumunu da katmıştır.
> Betimlemeler insanı konu alıyorsa bu tip betimlemelere portre denir.
▪Kişinin dış görünüşünün, fiziksel özelliklerinin (yüzü, gözü, saç rengi, kolları, bacakları, boyu vs.) anlatıldığı betimlemelere fiziksel portre; kişinin iç dünyasının ve karakter özelliklerinin (sevdikleri, sevmedikleri, düşündükleri, tepkileri, duyguları, önem verdikleri vs.) anlatıldığı betimlemelere ise ruhsal portre denir.
▪Bazen iki tür portre de bir parçada iç içe bulunabilmektedir.
Örnek
»“Kapıda yaşlı bir adam belirdi. Üzerinde biraz eski, açık mavi bir takım elbise vardı. Ceketin üst cebinde üçgen şeklinde kıvrılmış mendil, kravatıyla aynı renkteydi. Yer yer ağarmış saçlarını sol tarafa yatırmış, hâlâ siyahlığını koruyan bıyıklarını üst dudağının üzerini kapatacak şekilde bırakmış. Ayağında yıllar önce gençlerin oldukça rağbet ettiği ucu sivri ucu küt biçimli ayakkabılar vardı.”
Bu parçada yaşlı adamın fiziksel özelliklerinden, dış görünüşünden bahsedilerek fiziksel portre yapılmıştır.
Öyküleme (Hikaye)
Tasarlanmış veya yaşanmış bir olayın başkalarına sözle ya da yazıyla anlatıldığı anlatım biçimine öyküleme (hikâye etme) denir.
▪Anlatımı yönüyle betimlemeye benzer.
▪Bu nedenle öyküleme betimsel anlatımla karıştırılabilir.
> Öyküleme ile betimleme arasındaki fark: Öykülemede olaylar, kişi veya kişilerin başından belli bir yerde ve belli bir zamanda geçer. Betimlemede ise zaman akış içinde değildir ve kişi veya kişilerin başından geçen herhangi bir olay söz konusu değildir.
▪Yani betimlemede belli bir zamanda durur nitelikteki eylem veya varlıklar tanıtılır. ▪Öykülemede ise zaman akış halindedir ve olaylar bu akış içinde verilir.
▪Buna fotoğraf ve film örneğini verebiliriz: Fotoğrafta zaman, olay ve varlıklar donmuş durumdadır. İşte betimleme bu donmuş durumun sözcüklere dökülmüş şeklidir.
▪Oysa filmde zaman, olay ve varlıklar hareket halindedir, işte öyküleme de belli bir zaman aralığında geçen olayları anlatan film gibidir.
Örnek
» “Derse geç kalmıştım. Hemen bir taksi tuttum. Taksici beni derse yetiştirmek için biraz hızlı sürdü. Önümüzde giden araç ani fren yapınca ona arkadan çarptık. Bereket, taksici hemen frene basmıştı da çarpışma hafif oldu. Tabiî ben de derse yetişemedim.”
Görüldüğü gibi bu parçada kişi, okula giderken başına gelenleri anlatmış. Bu anlatımda dikkat ederseniz, bir olay zaman içinde anlatılmış. Derse geç kalıyor, taksi tutuyor, bindiği taksi başka bir araca çarpıyor. Demek ki bu parçanın anlatımında öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır.
Açıklama (Açıklayıcı Anlatım)
▪Bilgi vermek amacı ile oluşturulan yazılarda kullanılan anlatım tekniğidir.
▪Bu tür yazılarda amaç okuyucuyu bilgilendirmek, ona bir şeyler öğretmek olduğu için sade ve anlaşılır bir dil kullanılır.
▪Açıklayıcı anlatımda yazar, duygularına yer vermez, nesnel bir anlatım hakimdir.
Örnek
» “Yakup Kadri Karaosmanoğlu edebiyatımızın önde gelen sanatçılarından biridir. Roman, hikâye, anı gibi değişik alanlarda eserler vermiş olan sanatçı daha çok romanları ile tanınmaktadır. Romanlarında önceleri kişisel konuları işleyen sanatçı daha sonra toplumsal konulara yönelmiştir. “Kiralık Konak”ta nesiller arası duygu ve düşünce farklılıklarını işleyen sanatçı, “Yaban” romanında Kurtuluş Savaşı yıllarında köy yaşamını, köylü – aydın çatışmasını işlemiştir.”
Yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi parçada “Yakup Kadri” okuyucuya tanıtılmış, sanatçının eserleri ile ilgili bilgiler verilmiştir. İşte öğreticiliği esas alan bu tür anlatıma açıklayıcı anlatım denir.
Tartışma (Tartışmacı Anlatım)
▪Yazarın kendi doğrularına okuyucuyu inandırmak, onu kendi gibi düşündürmek için kullandığı anlatım tekniğine tartışma denir.
> Amaç kendi düşüncesini savunmak, varsa yanlış düşünceyi çürütmek olduğundan yazar, düşüncelerini sanki karşısında okuyucu varmış da onunla konuşuyormuş gibi ele alır.
▪Kendi görüşünü ortaya koyar, karşıt görüşün dayanaksız olduğunu örnekleri ile gösterir.
▪Bu yöntemde önce eleştirilecek olan düşünce verilir.
▪Yazar, kendi düşüncesinin doğruluğunu, eleştirdiği düşüncenin ise yanlışlığını savunur.
Örnek
» “Bazı bilim adamları yanlış, anlaşılmaz bir Türkçe ile yazıyorlar. Üstelik bunlar, edebiyatçı olmadıklarını ileri sürerek, hoş görülmelerini de istiyorlar. Ama bu, mazeret olamaz. Çünkü bizim onlardan istediğimiz; duygu ve düşüncelerini düzgün bir dille yazmalarıdır. Bunun için de sanatçı olmaya gerek yoktur. Her insan ana dilini hatasız kullanacak ölçüde bilmelidir bence.”
Görüldüğü gibi yazar yukarıdaki parçada önce, eleştirdiği düşünceyi vermektedir. Dili yanlış kullanan bazı bilim adamlarını eleştirmektedir. Bu konuda hoş görülmeyi isteyen bilim adamlarını ise haksız bulmaktadır. Yazar, her insanın ana dilini düzgün, yanlışsız kullanması gerektiğini savunmaktadır. Bunun için de bazı bilim adamlarının iddia ettiği gibi sanatçı olmak gerekmediğini doğru görüş olarak okuyucuya aktarmaya çalışmaktadır.
2. Düşünceyi Geliştirme Yolları
Parçada anlatılanları daha anlaşılır hâle getirmek, okuyucuyu etkilemek, onun ilgisini çekmek gibi amaçlarla bu dört anlatım biçimine ek olarak bazı yardımcı yöntemler de kullanılabilir.
> Düşünceyi geliştirme yöntemlerinden, yukarıda gördüğümüz dört temel anlatımın (açıklama, tartışma, betimleme, öyküleme) birinin içinde yararlanılabileceği gibi bu yöntemlerden herhangi biri parçanın anlatımında hâkim konumda da olabilir.
Tanımlama
▪Bir kavram veya varlığın ne olduğunun açıklanmasına tanımlama denir.
▪Genelde açıklayıcı ve tartışmacı anlatım tekniklerinde tanımlamadan yararlanılır.
▪Varlık ya da kavramın okuyucunun zihninde daha belirginleşmesi amaçlanır.
> Tanım, “Bu nedir?” sorusuna cevap verir.
Örnek
» “Destanlar, tarihten önce ve tarihin başlangıcı sırasında bir milletin geçirdiği maceraları, yetiştirdiği kahramanları; doğa, evren ve toplum olayları hakkında düşündüklerini ve bunlar karşısında aldığı vaziyetleri anlatan din ve kahramanlık hikâyeleridir.”
> Parçada açıklayıcı anlatım tekniği kullanılarak destanlar hakkında bilgi verilmiştir. ▪Ancak bu yapılırken ilk cümlede “Destan nedir?” sorusuna cevap olacak şekilde tanımlamadan yararlanılmıştır.
Karşılaştırma
▪Birden fazla varlık ya da kavram arasındaki benzerlik veya farklılıkları ortaya koymak için kullanılan anlatım yoluna karşılaştırma denir.
▪Daha çok tartışmacı ve açıklayıcı anlatım içinde kullanılan bu yöntemde, varlıkların farklı ya da ortak yönleri ele alınır.
Örnek
»“Konuşma ile yazma farklıdır. Konuşma geçicidir, yazma kalıcı. Konuşma anlıktır, yazma sonsuz. Yazıya geçirilen her şey olduğu gibi korunur. Konuşma ise saman alevi gibi söylendiği anda yitip gider.”
> Bu parçada “konuşma” ile “yazma” karşılaştırılmış, yazmanın konuşmadan üstün olduğu belirtilmiştir.
Örneklendirme
▪Bir düşüncenin somut hâle getirilerek daha anlaşılır kılınması için anlatılan konuyla ilgili örnekler verilmesine örnekleme denir.
▪Düşüncenin anlaşılır ve akılda kalıcı olması amaçlanır. Bazen önce bir örnek verilerek veya fıkra anlatılarak konuya giriş yapılır.
▪Bunlardan hareketle de bir yargıya varılır.
Örnek
» “Bir yerde sabit civata gibi dönüp duranların ne kendilerine faydaları vardır, ne çevredekilere. Oysa dünyaya bakalım; her şey değişir, durmadan yol alır. Su, buhar olur, yağmura dönüşür; tohum, baş verir, çiçeğe durur; civciv, pek cılız doğar, kocaman bir horoz olur. Dünyada hiçbir şey durmaz. Bu doğanın bir parçası olan insan neden dursun?”
> Bu parçada insanın yerinde durmaması gerektiği görüşünü yazar, doğadan hareketle örneklendirmiştir. Önce görüşünü söylemiş, daha sonra bu görüşünü örneklendirmiştir: Doğada her şey hareket hâlinde ve değişim içindedir, insan da buna ayak uydurmalıdır.
Tanık Gösterme
▪Yazarın, savunduğu düşüncenin doğruluğuna okuyucuyu inandırabilmek için tanınan ve görüşlerine itibar edilen kişilerin sözlerinden alıntı yapılmasına tanık gösterme denir.
NøT: Kişinin sadece ismini yazıda kullanmak, tanık gösterme için yeterli değildir. Bu, örneklendirme olur. Tanık göstermede önemli olan, kişinin sözünü destekleyici olarak kullanmaktır. Bu da kişinin düşüncelerinin tırnak içinde aktarılması ile olur.
> Önce yazar kendi görüşünü verir. Daha sonra bu görüşü kanıtlamak, inandırıcılığı artırmak için, o alanda tanınmış bir kişiden söz edip, o kişinin sözlerine yer verilir.
Örnek
Örnek» “Deneme, büyük savlar içermez. Daha çok duyguya, sezgiye, birikime ve akla dayanır. Denemede yazar kendi birikimini, içinden gelenleri özgürce aktarır. Bu nedenle Nurullah Ataç deneme için: “Deneme benin ülkesidir.” der. Bu görüşe katılmamak elde değildir.”
> Bu parçada yazar, deneme yazı türü ile ilgili görüşlerini aktarmıştır. Görüşlerinin inandırıcı kılmak için bu alanda söz sahibi olan ünlü denemeci Nurullah Ataç’tan alıntı yapmış, onun sözlerini aktarmıştır.
Sayısal Verilerden Yararlanma
Düşüncenin kanıtlanabilmesi için istatistiksel bilgilerden, anketlerden ya da grafiklerden yararlanılmasıdır.
Örnek
» Ormanlar, dünyamızın akciğerleri gibidir. Ağaç ve ormanın insan hayatına doğrudan ve dolaylı o kadar çok faydası vardır ki… Aklıma gelen birkaçını sıralayayım isterseniz. O zaman ne demek istediğimi daha iyi anlamış olursunuz. Tabiatın harika, sessiz süpürgeleri ormanlar yaratılmasaydı yaşadığımız dünya tozdan geçilmeyecekti. 1000 m² ladin ormanı yılda 32 ton, kayın ormanı 68 ton ve çam ormanı ise 30-40 ton tozu hüp diye emebilir ve havadaki zehirli gazları da filtre eder.”
Benzetme
Bir kavramı ya da varlığı başka bir kavram ya da varlığın özellikleriyle anlatmaya benzetme denir.
Örnek
Örnek» “Birikimsiz yazarlık saman alevi gibidir. Saman alevi çabucak tutuşup yine çabucak söner. Yazmak için yeterli donanıma sahip olmayan birikimsiz yazarlar da parlamış olsalar bile elbet bir gün saman alevi gibi sönüp giderler.”
Parçada, birikimden yoksun yazarlar saman alevine benzetilmiştir. Bunların kalıcı olamayacağı, bu benzetmeden yararlanılarak vurgulanmıştır.
3. Anlatıcı Türleri
Birinci Kişi Ağzından Anlatım
▪Birinci kişi ağzıyla anlatımlarda yazar, kendi başından geçen veya içinde bulunduğu bir olayı anlatır.
▪Bu tür anlatımlarda çoğu zaman birinci tekil şahıs (ben) veya birinci çoğul şahıs (biz) ekleri kullanır.
Örnek
Örnek» “Kimse farkına varmadan evden çıktım. Doğruca alet edevatın bulunduğu depoya gittim. Duvara yaslı duran kazmayı kaldırıp ağırlığına baktım. İmkanı yok, bunu götüremezdim.Çok ağırdı. Küçük keser de aynı görevi görürdü. Aradığım keseri buldum. Depodan çıktım…”
Üçüncü Kişi Ağzından Anlatım
▪Üçüncü kişi ağzıyla anlatımlarda yazar, genellikle duyduğu veya gördüğü şeyleri anlatır. ▪Bu tür anlatımlarda çoğu zaman üçüncü tekil şahıs (o) veya üçüncü çoğul şahıs (onlar) ekleri kullanır.
Örnek
Örnek» “Yazdan kalma bir gündü. Güneş, insanın içini ısıtıyordu. Cemil, sahilde oturmuş, dalgaların sesini dinlerken üstünden hızla geçen martıların çığlığı andıran sesiyle irkildi. Yerinden doğrulup izlemeye koyuldu. Martılar deniz üzerinde iyice süzüldükten sonra suya ani dalışlar yapıyor, küçük balıklar ustaca avlıyordu…”
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
IMagnolya