Cevap :
Cevap:
Alice, sıkıntılı bir şekilde kitap okumaktadır. Aniden yanından geçen beyaz bir tavşan görür. Tavşan, partiye gitmek için giyinmiş bir hâlde, sürekli saatine bakmaktadır. Alice tavşanı merak eder ve onu takip etmeye başlar. Bu takip etme sırasında Alice bir çukura düşer. Alice, burada yine tavşanla karşılaşır. Tavşan, ona soru sorma fırsatı vermez, pek çok kapıdan geçirir ve onu bir salonda yalnız başına bırakır. Alice, etrafına bakar. Masa üzerinde bir anahtar görür. Fakat kapılar çok küçüktür. Alice sığamaz. Masanın üzerinde 'Beni iç!' yazan bir şişedeki tüm içeceği içer. Bu sefer de küçülür. Fakat anahtar masanın üzerinde kalmıştır. Alice'in anahtarı almaya boyu yetişmez. Masanın altında da 'beni ye!' yazan bir kurabiye vardır. Onu yiyince kocaman bir dev hâline gelir.
Alice, tekrar tavşanı görür. Tavşan onu hizmetçi zanneder. Ondan eldivenlerini getirmesini ister. Alice, B. Tavşan yazılı eve gider. Burada eldivenleri bulur. Fakat Alice orada bir içecek görür ve dayanamayıp içince boyu çok fazla uzar. Hatta bedeni evden dışarı çıkar.
Alice, bu hâlde iken kendisine pasta hâlinde çakıl taşlarının fırlatıldığını fark eder. Onlardan yiyince tekrar küçülür. Bu olaylardan iyice sıkılan Alice, evden kaçar. Ormanda kendini dev bir mantarın yanında buluverir. Mantarın üzerinde bir kırkayak nargile içmektedir. Alice, mantarın bir kısmından yiyince küçülür, bir başka kısmından yiyince de büyür. Sonunda normal boyuna ulaşır. Ormanda yürürken yolu Düşes'in evine çıkar. Balığa benzeyen bir hizmetçinin kurbağaya benzeyen başka bir hizmetçiye kraliçe ile kroket oynaması için düşese bir davetiye verdiğine şahit olur. Bu evde bir de kedi vardır.
Alice, dayanamaz ve içeri girer. Düşes elindeki ağlayan çocuğunu Alice'e verir ve kaybolur. Çocuk önce ağlarken sonra homurdanmaya başlar. Alice elindeki çocuğun bir domuz olduğunu görür ve elinden fırlatır. Domuz kaçar. Kedi gülmektedir. Ona çılgın şapkacının partisine gitmesini söyler ve yavaş yavaş kaybolur.
Alice partiye gider, oradaki herkes ona çok kaba davranır. O da oradan ayrılır. Bir bahçeye yolu düşer. Bahçıvanlar bahçeye kraliçeyi memnun etmek için konuşan çiçek ekmektedirler. Bu arada resmigeçit olur, askerlerin hepsi iskambil kağıdındandır.