Cevap :
Osmanlılar dinî anlayışları gereği resim ve heykele sıcak bakmamışlar ama insanların ruhuna hitap eden, mânevi dünyâsını rahatlatan hat, ebru, tezhib, çini gibi bâzı sanatları icat etmişler veya geliştirmişlerdir. Fâtih’in sarayında 500’den fazla müzehhib’in (tezhibçi, süsleyici) çalıştığına dâir Târihi kayıtlar vardır.(1) “Zeheb” Arapça’da altın demektir. Tezhib; altınlama manasına gelir. Altın tozu ve boya ile yapılan bir bezeme ve süsleme sanatıdır. Bu sanat, zirvesini Osmanlı’da bulmuştur. Bunu yapan sanatkâra “müzehhib” denir. Hat sanatında Osmanlı o kadar ileri gitmiş ki; "Kur’ân Mekke'ye indi, Mısırda okundu, Osmanlı’da yazıldı" sözünün darb-ı mesel olmasına vesile olmuşlardır. Bir pirinç tânesi üzerine İhlâs Suresini yazacak kadar bu hususta mahâret kesb etmişlerdir.(2)
Kaynak Linki = https://www.konyapostasi.com.tr/makale/osmanlinin-sanat-ve-estetik-anlayisi-1-97327