giriş-gelişme-sonuç biçiminde bir gezegenin özellikleri ile ilgili bir bilgilendirici metin yazar mısınız ?Anlamayanlar için görsel ekledim

Ele aldığımız gezegenimiz Mars'tır. Bu gezegen güneşe en yakın dördüncü gezegendir. Adını Roma savaş tanrıçası Mars'tan almıştır. Büyük ve etkileyici bir görünüme sahiptir.

(GELIŞME)

Marsın diğer bir adı ise Kızıl Gezegendir. Görünümü kızıl ve kahverengi renklerinden oluşur. Kırmızımsı görünümü inceleyenler tarafından dikkat çeker. Yapılan çalışmalara göre mars çekirdeğinin yapısı hâlâ bilinmemektedir ve hala incelemeler devam etmektedir.Mars, 40 yılı aşkın süredir araştırılıyor, çünkü bu gezegen insan varlığı için elverişli bir yer olarak görülüyor. Gezegendeki su işaretleri, bu kırmızı gezegende insan yaşamının var olabileceği inancını güçlendiriyor.

(SONUÇ)

Kısacası Mars Gezegeni dikkat çeken ve incelemelere devam edilen bir gezegendir. Yaşam belirtisi konusu üzerinde çok duruluyor ve belki de bir gün yaşam ile ilgili büyük haberler alabiliriz. Eğer gezegenlere bir ilginiz var ise mutlaka marsi da inceleyin güzel ve bilinmeye değer bir gezegendir.

Açıklama:

Kolay gelsiin.

(alıntı değildir, bilgileri toparlayarak yazdım)

Tugbay36go Tugbay36go · Answer 2

( GİRİŞ )

Dünya, Güneş Sistemi'nin 9 gezegeninden biridir ve Güneş'e olan uzaklığı bakımından 3. Sırada bulunur. Dünya'yı incelemek için bazı kavramların bilinmesi gerekir: Eksen, Kutup Noktası, Ekvator, Paralel, Meridyen, Dünya, Kutup Noktaları'nda basık, Ekvator'da şişkindir. Dünya'nın kendisine özgü bu şekline geoid denir. Geoide en yakın geometrik şekil elipsoiddir. Verilen boyutlar "Hayford Elipsoidi" ne aittir.

( GELİŞME )

Uzay

Uzay, Dünya'nın atmosferi dışında evrenin geri kalan kısmına verilen isimdir. Uzay'ın sınırları asla kesin değildir ve Uzay hep büyür. Atmosfer ile uzay arasında kesin bir sınır bulunmamaktadır, fakat Dünya'nın atmosferi yukarı doğru çıkıldıkça incelmektedir. Uzayda milyonlarca gökada bulunmaktadır. Bu gökadalar içinde milyonlarca güneş sistemleri, gezegenler ve gök taşları bulunmaktadır.

( Sonuç )

Uzay çok eski dönemlerden beri insanların büyük ilgisini çekmiş, sonu olup olmadığı; varsa, sınırlarının nereye kadar uzandığı bilginleri ve felsefecileri yakından ilgilendirmiştir. Uzayda yer alan gökcisimlerinin incelenmesi, bunların hareketlerinin diğer gökcisimlerinin davranışlarına yaygınlaştırılması, uzay hakkında çok az da olsa kimi fikirlerin ortaya atılmasını sağladı. Çağlar geçtikçe insanların daha güçlü teleskoplarla uzayı incelemesi uzay hakkındaki bilgileri artırdı. Uçan cisimlerin ortaya çıkmasıyla Dünya'yı çevreleyen yakın uzay hakkındaki bilgiler, daha da artmaya başladı. Nihayet, güçlü füzeler, yapma uydular, Ay'a insanlı ya da insansız araçlar gönderilmesi, Güneş Sistemi içinde yolculuk yapacak yapma uyduların geliştirilmesi, çok güçlü radyoteleskoplarla uzayın derinliklerinin araştırılması, 20. yüzyılın ikinci yarısında insanlığın uzay hakkındaki bilgilerini önemli ölçüde genişletti. Bu arada teorik fizik ve astronomi konusunda devrim yapacak görüşler ortaya atan Einstein gibi bilginlerin uzay konusunda ortaya attıkları pek çok kuram, gözlemcilerin uzay üzerine verdikleri bulguların mantıklı bir şekilde açıklanmasını sağladı. Uzay konusundaki ilk sağlam bilgiler, 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başında, özellikle kuzey ülkelerinde kurulan gözlemevleri sayesinde alındı. ABD'nin Kaliforniya eyaletinde bulunan Palomar Gözlemevi, Dünya'da mevcut gözlemevlerinin en büyüğüdür.

İyi dersler...