Cevap :
Cevap: Mahşer midillisi: Kısa boylu, fitneci kimse.
Mal bulmuş mağribi gibi: Büyük bir zenginliğe kavuşmuşcasına büyük sevinç ve coşku ile.
Mim koymak: 1. (Bir şey) unutulmaması için işaret koymak. 2. Önemli bularak üstünde durmak, dikkate almak, önemli şeyler arasında saymak. “Bu atasözüne bir mim koy, dedi öğretmenim.”
Mürekkebi kurumadan: Bir şeyin yazılmasından çok kısa bir süre sonra.
Ne akar ne kokar: Kimseye ne faydası ne de zararı dokunan pısırık, çekingen kimseler için kullanılır.
Nur topu: Gürbüz, sağlıklı, çok güzel ve temiz çocuklar için söylenir.
Nutku tutulmak: Korkudan, üzüntüden, heyecandan konuşamaz olmak. “Katili karşısında görünce
Yıldızı sönmek: Ününü ve itibarını kaybetmek. “Yıldızının bu kadar çabuk söneceği kimin aklına gelirdi ki!”
Yükte hafif pahada ağır: Taşınması kolay, değerli eşya (altın, elmas gibi.)
Yüzü kasap süngeri ile silinmiş: Utanacak, sıkılacak, arlanacak yanı kalmamış; arsız.
Zehir zemberek: İnsanın içine işleyen, onurunu zedeleyen çok acı söz.
Zokayı yutmak: Aldatılıp zarara sokulmak.
Zülfüyâra dokunmak: İşle ilgili olanı, hatırlı ve güçlü kimseyi veya yüksek bir makamı kimi söz ve davranışlarla gücendirmek
Çene yormak: Boşuna konuşma
Çekişe çekişe pazarlık: Sıkı pazarlık
Çocukluk etmek: Akılsız hareket etmek, yetişkin gibi davranmamak
Dağ ayısı: Görgüsüz, nezaketsiz, kaba.
Dağa çıkmak: Eşkıyalık etmek
Sele gitmek: Gereksiz yere yok olmak
Kül yutmamak: Oyuna gelmemek, herşeye çabuk kanmamak
Çifte kavrulmuş: Çok pişkin
Can pahasına: Ölümü göze almak
Eli, yüzü düzgün: Çok güzel olmasa da çirkin sayılmaz.
Gücüne gitmek: Onuruna dokunmak, kırılmak
Ucu ucuna gelmek: Ancak yetişecek kadar olmak
Yaya kalmaz: iş yapamaz duruma gelmek
Zembereği boşanmak: Kendini tutamayıp uzun süre gülen kimseler için kullanılan bir deyimdir.
Zılgıt yemek: Aşar işitmek, azarlanmak
Züğürt tesellisi: Kendini kuru kuruya avutmak
Kocaya varmak: Evlenmek