👤

Allah, insana kendi ahlakını vermek istemişti. İnsan, yaratılmış olan diğer varlıklardan üstündü... Kuyruğunu sallaya sallaya efendisinin papuçlarını yalayan köpeğe yaltaklanma çok yakışırdı; ama insana... Muhsin Çelebi, her türlü alçalmayı kabul- lenerek yüksek mevkilere iki büklüm tırmanan, sürüngenler gibi yerlerde sürünen aç gözlü insan- lardan nefret ederdi. Hatta bunları görmemek için topluma çok fazla karışmazdı. Yalnız savaş zaman- ları garip asker birliklerine kumandanlık etmek için meydana çıkardı. Huzurda serbest, rahat oturuşu sadrazamı çok şaşırttı. Ama kızdırmadı: - Tebriz'e bir elçi göndermek istiyoruz. Tarafı- mızdan sen gider misin oğlum? - Ben mi? 2 - - Evet. - - i i n et k - Neden? - Aradığımız gibi bir adam bulamıyoruz da... - Ben şimdiye kadar hiç devlet memurluğu yap- madım. - Niçin? Muhsin Çelebi biraz durdu. Yutkundu. Gülümsedi: Çünkü ben boyun eğmem. El etek öpmem, dedi. Halbuki zamanın devlet adamları etraflarında hep boyun eğip, el etek, hatta ayak öpüp, bin tür- lü yaltaklanmayla, iki yüzlülükle hareket edenleri

Sıfat
Zamir
İsim tamlaması
Edat ve baglaç
İsim ve fill cümlesi bulma