Cevap:
Açıklama: Bir ilkbahar mevsimi idi. Hafta sonu olduğundan okullar tatildi. Yusuf ve arkadaşları çok sıkılsıkılıyorlardı.
Bunu gören Hasan amca ve Ayşe teyzenteyzenin aklına onları pikniğe götürmek geldi. Hemen anne ve babalarına haber verdiler.
Çocuklar çok sevinmişti. Sonuçta canları sıkılıyordu. Kendilerine bir eğlence çıkmıştı.
Bir süre sonra ormandaydılar. Yusuf ve arkadaşları oyun oynarken, Hasan amcayla Ayşe teyze de oturup, onları keyifle seyrediyordu.
Selim birden şöyle söyledi:
--- Ormanı gezelim mi?
Herkes böyle istiyordu. Hemen Ayşe teyze ve Hasan amcaya sordular. Olumlu da yanıt aldılar. Tabii ki onların da gelmesi şatıyla.
Bir süre ilerlediler. Sonra Yusuf yerde bir pepelikan gördü. Yazık, kanadı kırılmıştı! Sonra onun kanadını iyileştirmek içiçin bir şey düşündüler. Sonra onu, ellerinde taşıyarak, yollarına devam ettiler. Sonra da bir göle rastladılar, balık tuttular. Sonra balığı yediler.
Afacan Ali, arı kovanına çomak sokmuştu. E tabi arılar onu soktu. Ona iyi gelecek merhem sürdüler. Neyseki Ayşe teyzeyle, Hasan amca balıktan arıya, arıdan ayıya her şeyi, en ince ayrıntısına kadar araştırıp da ona göre önlem almışlardı.
Sonra da herkes de kendi evlevlerine dağıldı.
