👤

AKLI- BAŞ- KAFA KELİMELERİNİN İÇİNDE OLDUĞU 10 DEYİM SEÇEREK AÇIKLAMASIYLA YAZINIZ. bilinmeyen deyimler olsun lütfen (acil)

Cevap :

İçinde "kafa" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

Kafa büyük içi boş, tut kulağından çifte koş: (deyiminin anlamı) Kişi akılsızsa kılık kıyafet neye yarar.
Kafa dengi: Görüş, düşünce ve anlayışları birbirine uymuş ahbaplardan her biri, kafadar.
Kafa göz yarmak: Beceriksizlik göstermek.
Kafa kafaya vermek: İki ya da birkaç kişi bir kenara çekilip bir işi konuşmak.
Kafa kalmamak: Zihin yorularak çalışmaz olmak.
Kafa patlatmak: Bir iş üzerinde pek çok ve yorucu bir biçimde düşünmek.
Kafa sallamak: Doğru yanlış her şeye evet demek, her davranışı onaylamak.
Kafa şişirmek: Gürültü ya da laf kalabalığıyla bir kimseyi tedirgin etmek.
Kafa tutmak: Boyun eğmeyip karşı gelmek, diklenmek.
Kafa ütülemek: (argo) Çok konuşarak tedirgin etmek.
Kafa yormak: Bir iş üzerinde derin derin düşünmek.
Kafadan atmak: İnceleme yapmadan uydurup söylemek.
Kafadan gayri müsellah (ıslah olmaz): (şaka) Akılsız, aklında bozukluk olan.
Kafadan kontak (sakat): (halk dilinde) Düşüncesiz, mantıksız, delice iş gören.


İçinde "baş" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

Baş ağrıtmak: Birini çok konuşarak rahatsız etmek.
Baş aşağı gitmek: Durmadan zarar görmek ya da kötüleşmek.
Baş göz etmek: (deyiminin anlamı) Evlendirmek, evermek.
Baş kesmek: Selam için başını eğmek.
(Bir yola) Baş koymak: Bir şey uğruna kendini feda etmeye, ölmeye hazır olmak.
Baş üstüne! Bir dileğin yerine getirileceğini belirtmek üzere "peki" anlamında kullanılan söz.
Başa kakmak: Yapılan bir iyiliği birinin yüzüne vurmak.
Başı bağlanmak: Sözü kesilmiş, nişanlanmış, evlenmiş olmak.
Başı devletli: Talihli, şanslı.
Başı dumanlı: Sevdadan ya da içkiden sarhoş.
Başı göğe ermek: (mecazi) (Büyük bir makama yükselen kimse) Şımarıp yakışıksız işlere kalkışmak.
Başı nara yanmak: Birinin yüzünden büyük zarar uğramak.
Başı önünde: Uslu, sıkılgan ve utangaç, çevrede gözü olmayan.
Başı üstünde yeri olmak: Her zaman iyi karşılamak, ağırlamak, saygı duymak ya da yeğlemek gibi anlamlarda kullanılır.
Başımla beraber: Memnunlukla, seve seve.
Başına buyruk: Kimseden izin almaksızın istediği gibi davranan, dilediğini yapan.
(Birinin) Başına çalmak: Bir şeyi öfkeyle, nefretle geri vermek.
Başına devlet kuşu konmak: Bir kimsenin durumunu çok düzeltecek bir olay olmak.
Akıl ile ilgili deyimler

Akıl kethüdası: (deyiminin anlamı) Herkese akıl öğretme merakında olan kimse.
Akıl kutusu (kumkuması): (Şaka) Aklıyla az çok her güçlüğe çare bulan kimse.
(Bir şeye) Akıl sır ermemek: O şeyin gizi, nedenleri anlaşılmamak.
(Bir kimsede) Akıl terelelli: (teklifsiz konuşmada) Pek delişmen, kendisinden ciddi bir düşünce, hareket beklenmeyen kimse.
Akıl var izan var (Akıl var, yakın var): "Bunda anlaşılmayacak ne var?" anlamında kullanılır.
Akıllara durgunluk vermek: Çok şaşılacak bir şey olmak.
Akla zarar: Pek şaşılacak, düşünüldükçe şaşkınlığa düşülecek şey.
Aklı çıkmak: Titizlikle üzerinde durmak, aşırı merakta olmak, kaygılanmak, korkmak.
Aklı evvel: Çok zeki.
Aklı ırılmak: Aklı gitmek bayılmak.
(Birinin) Aklı sıra: Aklınca, sandığına göre, umduğuna göre.
Aklına gelen başına gelmek: Olmasından korkulan şey gerçekleşmek.
Aklına turp sıkayım: İşe yarar aklı yok (sözü edilen kişinin aklının hafifsendiğini alay yollu anlatır.).
Aklına yelken etmek: Düşüncesizce davranmak ya da aklına geleni hemen yapmak.
Aklından zoru olmak: Arada bir, delice davranışları olmak.
Aklını başına almak (toplamak, devşirmek): Akılsızca davranışlara son vermek.
(Bir şey, birinin) Aklını başından almak: Düşünemeyecek bir duruma getirmek.
Aklını (bir şeyle) bozmak: Bir şey üzerine düşerek hep onunla uğraşıp durmak.


BAŞARILAR...<3 EN İYİ SEÇERSEN SEVİNİRİM<3