Cezayir çöllerindeki çeşitlilik aklımı başımdan alıyor. Kum tepelerindeki ışık, gölge ve rüzgâr oyunlarına bakmaya do yamıyorum. Ya Atlas Dağları, çeşit çeşit kayalık oluşumlar, nehir yataklan, kanyonlar ve en etkileyicisi tarih öncesinden kalma kaya ve mağara resimleri, taşlara kazınmış yazılar... Modern bir ressamın elinden çıkmış sanki ama kimlerin elin den ne zaman çiktığını bilen yok. Ama bu, onlar hayranlıkla seyretmemize engel değil. Çölün garip bir etkisi var üzerim. de, doping gibi. İçimde bir coşku, ayağım yerden kesilir gibi, sebepsiz bir mutluluk. Oysa ayağımın yerden kesildiği filan yok! Tam aksine kumda yürümek, kum tepelerine trmanmak, kayak çizmeleriyle karlı tepelerde yürümek gibi. Ayakka- bılarıma sürekli kum doluyor. Fakat bu sessizlik, sonsuzluk ve dinginlik var oluşla ilgili sorular getiriyor aklıma. Bir gezi yazısından alınan bu parçanın aşağıdaki görsellerden hangisiyle desteklenmesi uygun olmaz? A) B) C) D) TO​