👤

KURAN OKUMANIN ADABI

Cevap :

Cevap:

Mushaf’tan okuyarak yapılan hatim, yazılarına bakmak, âyetler üzerinde düşünmek, Mushaf’ı elde tutmak gibi birçok amele sebep olduğu için ecri daha çoktur. Mushaf’a bakmak bile başlı başına sevaptır. Hz. Osman (r.a.) çok fazla okuduğu için iki Mushaf eskitmiştir. Sahâbenin çoğu, her gün Mushaf’tan okur ve Mushaf’a bakmadan günlerini geçirmek istemektedir

Elçisi Muhammed Mustafâ (s.a.s.) Efendimiz’e Kur’ân-ı Kerîm’i indirmekle, kullarına büyük lûtufta bulunan Allâh’a hamd olsun. O kitap, öyle bir kitaptır ki: “Onda herhangi bir kusur, yanlışlık, eksiklik yoktur. Çünkü o, her şeyi en mükemmel şekilde yapan ve bütün övgülere lâyık olan Allah katından indirilmiştir.” (Fussilet, 42)

Cenâb-ı Hakk’ın bütün isimlerinin en büyük tecellîsi; kullarına haberler veren, gerçek nûr olan, karanlıklardan aydınlığa çıkaran Kur’ân-ı Kerîm’i göndermesidir. “…Onda gönüllerdeki dertlere dermanlar vardır…” (Yûnus, 57) Çünkü o, Allâh’ın kopmaz ipi, apaçık nûrudur. En sağlam kulp, en koruyucu sığınaktır.

Sadece insanoğlu için değil, cinler için de büyük önem arz eder. “Cinlerden bazıları onu duyup dinlediklerinde hemen koşup kendi topluluklarını uyarmış ve şöyle demişlerdir: «Biz harikulade güzel bir Kur’ân dinledik. Doğru yola iletiyor, ona inandık. Artık Rabbimiz’e hiç kimseyi ortak koşmayacağız.»” (el-Cin, 1-2) âyetleri bunu ifade eder. Mâlik bin Dinar Hazretleri:

“Ey Kur’ân okuyanlar, Kur’ân sizin kalplerinize ne ekti? Çünkü Kur’ân mü’minin ilkbaharıdır. İlkbahar yağmuru yeryüzü için ne ise, Kur’ân da odur.” buyurur. Kur’ân-ı Kerîm, bizim değişmeyen mevsimimiz, ilkbaharımızdır. Hasan Basrî Hazretleri:

“Kur’ân, Rabbimiz tarafından bize gönderilen ve O’nun buyruklarını içeren, mesajlar bütünüdür. Biz onları namazlarımızda düşünerek tilâvet eder, Rabbimiz ile baş başa kalmak için bir köşeye çekildiğimizde üzerinde tefekkür ederiz. İbadetlerimizde, gündelik hayatta da onları uygularız.” buyurur. (Kûtü’l-Kulûb)

Allah Rasûlü (s.a.s.) vefat ettiğinde Medîne’de yirmi bin sahâbe bulunuyordu. İkisi konusunda ihtilaf olmakla birlikte onların altısı hâfızdı. Bakara ve En’âm sûrelerini