Cevap :
Cevap:
Olasılık çözümlemesi ilk kez şans oyunları üzerinde geliştirildi. 1645 yılında Mare Şövalyesi tarafından Fransız matematikçi Blaise Pascal’a şu soru yöneltilir.”İki zarla kaç atışta ikisinin de altı gelmesi beklenir?’’ Bu soru Pascal ile matematikçiler belirli oyunları matematiksel yöntemlerle incelemeye başladılar.
18. ve 19. yüzyıllardaki bilimsel gelişmeler sonucunda belirli biyolojik, fiziksel ve toplumsal olaylar ile şans oyunları arasında benzerlikler kuruldu. Örneğin yeni doğacak bebeklerin cinsiyetlerinin olasılığı, yazı tura olasılıklarına benzer bir dağılım gösteriyordu
Sonunda olasılık kavramı modern genetiğin temel araçlarından biri durumuna geldi. Sigortacılık kurumunun temeli de olasılık çözümlemesinin mantığı üzerine oturuldu. Sigorta şirketi, kişilerin ya da malların sağlığı, ömrü ya da zenginliği üzerine bahse giren ve bunun için geçmiş örneklerden yararlanan bir bahisçi gibi görüldü.
Olasılık hesabı, kuantum fiziği ve dalga mekaniği gibi fiziğin alt alanlarının bir uygulamasıdır. Aynı biçimde gazların kinetik teorisinde de olasılık uygulamalarına rastlanmaktadır. 18. yüzyıldan itibaren astronomik gözlemlerde yapılan gözlem hatalarına hesaplamada ve işletmelerin gelecekleri ile ilgili belirsizlikler karşısında karar vermede de olasılık hesabından yararlanılmaktadır. Günümüzde bunların dışında biyoloji, tıp, halk sağlığı, meteoroloji, tarım, ekonomi, yönetim, askerlik, sigorta, eğlence sektörü ve sosyal bilimlerde yapılan araştırmaların hepsinde olasılık hesabı teorileri kullanılmaktadır. Avusturyalı matematikçi Mises’in ( 1883-1853 ) dediği gibi ‘’bugün, olasılık hesabının girmediği bir olay iyi anlaşılmış sayılmaz.’’ Bir başka deyişle günümüzde olasılığın kullanılmadığı alan yok gibidir.
Adım adım açıklama: