Cevap :
Cevap:
Bayındır Han'ın bir boğası, Birde erkek devesi vardır. O boğa sert taşa boynuz vursa un gibi öğütürdü. Yazın ve güzün boğa ile erkek deveyi savaştırırlardı. Bayındır Han ise kudretli oğuz beyleri ise seyreder,eğlenirdi. Bir gün sultanlar bir yaz günü boğayı saraydan dışarıya çıkardılar. Üç kişi sağ yanında, üç kişi ise sol yanında demir zincir ile boğayı tutmuşlardı. Boğayı, gelip meydanın ortasına koyuverdiler. Sultan Dirse Han'ın oğlu üç de kabile çocuğu meydana aşık oynuyorlardı. Hemen boğayı koyuverdiler, oğlanlara kaç dediler. Bu üç oğlardan Dirse Han'ın çocuğu kaçmayıp, diğer çocuklar kaçtı. Ak meydanın ortasında baktı durdu ve boğazda oğlanı sürdü geldi. Fakat oğlan boğanın alnına yumruğuyla vurdu. Boğa bir anda geri geri gitti. Fakat boğa oğlanı yeniden sürdü. Oğlan alnına yumruğu ile sert vurdu. Oğlan ise bu sefer boğanın altına yumruğunu dayadı, sürdü meydanın başına çıkardı. Boğa iki kürek kemiğinin üstüne köpük bağlandı. Ne oğlan nede boğa yener diye düşündü. Oğlan bir dama direk vurdu. O, dama destek olur, ben bunun alnına niye destek oluyorum? diye düşündü. Oğlan alnından yumruğunu giderdi yolundan savuldu bu ayak üstünde duramadı, hemen yere düştü. Oğuz beyleri gelip oğlanın başına toplandılar, aferin dediler. O sırada dede korkut gelip, bu oğlana bir ad koysun dediler. Dede korkut oğlana Bayındır Han'ın Ak meydanında bu oğlan Cenk etmiştir. Bir boğayı yenmiştir. Adı "Boğaç Han" olsun adını ben verdim yaşınıda Allah versin demiştir. Bu günden sonra Boğaç Han tahta çıkmış ve bey ilan edilmiştir. İşte Boğaç ham hikayesinin özeti böyledir :D
Açıklama: