1. Evimiz iç çitin büyük kestane ağaçları arkasında kaybolmuş gibiydi. Annem. Istanbul'a gittiği için benden bir yaş küçük olan kardeşim Hasan'la artık Dadaruh'un yanından hiç ayrılmıyorduk. Bu, babamın seyisi, yaşlı bir adamdı. Sabahleyin erkenden ahıra koşuyorduk. En sevdiğimiz şey atlardı. Dadaruh'la birlikte onları suya götürmek, çıplak sırtlarına binmek, ne doyulmaz bir zevkti. II. Ağaları, Gündüz ve Savcı övülürdü. Onları herkesten çok da Osmancık beğenirdi. Beğenmek bir yana, hayrandı onlara, bilgilerine ve akıllarına hayrandi. Dengeli davranışlarına, görev şuurlarına, çekip çevirme yeteneklerine ve ev- liliklerine hayrandı. Bütün başarılarında ve mutluluklarında kendi başarısını ve mutluluğunu görür gibi olurdu; içine bir kerecik olsun kıskançlığın pası düşmemişti. Her şeyden öte, yeğenleri, Bânu Çiçek -ve hele- Bay Koca ve yengeleri Burla Hatun ile Ayna Melek onun gönül ışıklarıydı; uğurlarında yapmayacağı şey yoktu. Yukarıdaki metinlerle ilgili-aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A .metin edebî bir metinden alınmıştır. B .metin dönemin zihniyetini yansıtmıştır. C .Her iki metin de kurmacadır D .metinde bilgi verme amaçlanmıştır. E .Her iki metinde de dil, sanatsal işlevde kullanılmıştır