👤

MAVI TREN Soğuk bir kış günü, koşturarak otobüse yetişmeye çalışıyordum. Bir toplantı vardı ve ben o toplantıya geç kalmak üzereydim. Hızlı adımlarla yürürken, oyuncakçının vitrinine bakan o yırtık ayakkabılı, mantosuz çocuğu gördüm. Çocuğun elinde birkaç tane kâğıt mendil vardı. Belli ki bunları satmaya çalı- şıyordu. Ama sonuçta o da bir çocuktu ve gözünü vitrindeki mavi trene dikmişti. Mavi trene hayranlıkla bakıyordu ve gözlerinde onu hiçbir zaman alamayacak olmanın hüznü vardı. Oracıkta donup kalmıştım. Şu anda en büyük isteğim, bu çocuğu mutlu etmekti. Çocuğun dikkatini çekmemeye çalışarak oyuncakçıya girdim. Vitrindeki trenin aynısından bir tane alıp, hediye paketi yaptırdım. Oyuncakçıdan çıktığımda çocuk hâlâ vitrinin önündeydi. Gözlerini mavi trenden alamıyordu. Hiç hissettirmeden poşeti yanına bırakıp hızla yanından uzaklaştım. Biraz ileriden onu izliyordum. Yanında poşeti görünce şaşıran çocuk, önce etrafına baktı. Poşeti yanına kimin bıraktığını görmek istiyordu. Ama kimseyi göremedi. Poşeti aldı, hediye paketini açtı ve mavi treni gördü. Çocuğun gözlerindeki mutluluğu görünce, ben ondan daha fazla mutlu oldum. O hüzünlü gözler sevinçle parlıyordu şimdi. Mavi trenine sa- rildi ve hoplaya zıplaya oradan uzaklaştı. Ben işe geç kalmıştım ama bence buna değdi. O çocuğun mutluluğunu görmek her şeye bedeldi.


özetini çıkarabilirmisiniz ..​